5 Mayıs 2014 Pazartesi

Azerbaycan’ın İlhakı Konuşulmalıdır


Rusya’nın, Kırım’da yaptığı ilhak yöntemini, mesela Azerbaycan’da da yapabileceği görüşleri artık yüksek sesle dillendirilmeye başlandı.

Avrupa, ürettiği mal ve hizmetleri satabileceği pazarları genişletme çalışmasında taleplerini Ukrayna’ya kabul ettirememişti. Bu taleplerini Azerbaycan’a da yaptığını biliyoruz. Sadece teklif düzeyinde kalmadığını bir takım dış politika araçlarıyla baskı uyguladığını da.

%20’si işgal edilmiş toprakları, Yukarı Dağlık Karabağ gibi devasa bir sorunla boğuşan Azerbaycan, Avrupa’nın gümrük birliği tekliflerine olumsuz cevap vermesi, kullanmak istediği dış politika aracı olarak düşünmemizi sağlıyor. Doğalgaz – petrol kaynaklarının sömürülmemesi için açgözlü Avrupa’dan uzak durmak niyetini belli ediyor Azerbaycan. Bunun sağlanması ancak Türkiye’nin himayelerinde olabilir. Zaten, tek millet iki devlet politikasının söylemde kalmaması ve birlik beraberliğin zedelenmemesi bunu gerektirir. Öyleyse yapılması gerekenler nelerdir? Askeri alandaki ortak çalışmalar aşılarak, adeta tek ordu hüviyetine geçilmelidir deriz. Bunun yanında, tek bütçe sistemi de denenebilir ki, sonuçta Azerbaycan’ın, gözleri çıkasıcalardan evvel Türkiye’ye ilhakını konuşmanın vakti gelmiştir artık.

‘Stratejik Vizyon’ gibi büyük büyük laf ederek, meramımızı anlaşılmaz kılmayalım. Dosdoğru şöyle söyleyelim. Avrupa nasıl, Ukrayna’da gözü olduğunu göstermiş ve buna karşılık Rusya kendi açısından gerekeni yapmış ve oldu-bittiye getirerek Kırım’ı ilhak etmişse, aynı oyun Azerbaycan için de oynanmak üzeredir diyebiliriz.

1988 yılında başlayan Ermeni işgalleri ve Azerbaycan Türkleri üzerindeki soykırım vahşetlerini, onlarca yıldır görmezden gelen Avrupa, şimdi gözünü Azerbaycan ekonomik varlığı, petrollerine dikmiş, petrol gelirlerden nasıl pay alırım hesapları içindedir. Topraklar işgal edilirken, Türkler soykırıma tabi tutulurken, Ermeniler yalnız değildi tabi. Ruslar ve İranlılar’ın destekleriyle oldu bu işler. Şimdi, Avrupa’nın kışkırttığı Rusya’nın gözü Azerbaycan topraklarında olabilir. Rusya, Putin ile eski günlerine (SSCB) dönmek niyetindedir.

2008 Gürcistan Savaşından beri Rusya, ABD önünde daima hep ileride oldu, bu durumu Suriye’de de yaşadık. Çek Cumhuriyeti’ne konuşlandırılacak füze savunma sisteminden vazgeçmesinden tutun, ABD’nin Gürcistan’a silah satmaktan vazgeçmesine kadar hep Rusya’nın üstünlüğünü gördük. Son yılda İran ile nükleer silahsızlanması ve ona dayalı ekonomik ambargolarda gevşemelerin olması ABD lehine bir gelişme gibi görünse de, Rusya’nın Ukrayna karşılığını vermesi hiçte kolay lokma olmadığını bir kere daha göstermiştir.

Karmaşık bir problemdir önümüzdeki. Kitap yazmış Dış İşleri Bakanı ile çözüme kavuşulabilir mi? Bilmiyorum. Rusya’nın hedefleri belli, Avrupa ve ABD’nin hedefleri belli. Rusya ve İran ortaklığının hedefleri belli. İran ile diplomatik ilişkilerini olumlu seviyeye getiren ABD’nin yapmak istediği belli. Stratejik derinlik bu hedefleri ters-yüz etmek için neler düşünür acaba? Banu Avar 30 Kasım 2010 tarihinde İlk Kurşun’da Wiki leaks sızıntılarının bir yönünü incelerken şunları yazar: “açıklanan belgelerin önemli bölümü ‘hedef ülke’ Türkiye ve İran ile ilgiliydi… Bilgi kirliliği yayıyor, toplumları şekillendiriyor, o bilgilere inanılmasını sağlıyor sonra hedefi vuruyorlar. Türkiye içinde dönendiği deli gömleğinden sadece doğudaki komşu ülkelerle el ele vererek çıkılabilir. Irak işgal altında. Geriye Rusya, İran, Suriye ve Azerbaycan kalıyor.” Söyler misiniz, 2010 yılında yazılan yazıda bildirilen ülkelerden hangisi kalmış işbirliği yapabileceğimiz, o yazı şimdilerde yazılmış olsaydı ancak Azerbaycan’ı zikredebilirdi Banu Avar.

Biz diyoruz ki, Azerbaycan Türkiye ile birleştirilmelidir. Pahası nedir diye bir soru akla geliyor. Sırasında efelenen bir Başbakanımız var, onun sözü ile cevaplayalım:

‘Ne pahasına olursa olsun’.

Nasıl olacak sorusuna ise şöyle cevap verebiliriz: Hele bir niyetimizi belli edelim, tereyağından kıl çeker ustalığında diplomatlarımız vasıtasıyla hallederiz evvel Allah. Yakın bir gelecekte, Azerbaycan’a ağlamamak istiyorsak yarından tezi yok ilhak görüşmelerine başlanılmalıdır. Allah yardımcımızdır.


Hem unutmayalım, açgözlü Avrupa, ABD ve Rusya için Kazakistan’da sırada.

1 yorum:

  1. Hüseyin Yürük • :
    Sayın Yazar,şu safhada Türkiye'nin Azerbaycan'la birleşmesinin gerçekçi olmadığı bellidir.Bir defa Azerbaycan ile böyle bir ilişki beraberinde İran, Ermenistan ve Rusya'nın tepkisini çekecek ve karşı ataklar geliştirecektir.İran şu anda bile Batı Azerbaycan denilen ve halkının ekserisi Türk olan vilayette Türkler'e karşı Kürtler eliyle etnik bir temizlik harekatı yapmaktadır.Bu yüzden Türkler Tebriz, Tahran ve Isfahan gibi büyük şehirlere göç ederek, tehlikelerden kaçmanın yollarını aramaktadırlar.Fars yönetimi Kürt'lerle aynı ortak atadan geldikleri propagandasını yaymakta ve bu durum da Kürt'ler nezdinde kabul görmektedir.Hala hazır dört Türk şehrinin Kürtleştiğini söyleyebiliriz.Urmiye'nin bile yarısına yakını bugün Kürtleşmiş bulunmaktadır.Ermenistan ise İran yönetiminin en büyük partneridir.Karabağ savaşlarında silah, teçhizat, sağlık ve ekonomik yardımlarla ayakta kalan Ermenistan Rus silahları ile Azerbaycan'ı dize getirmeyi başarabilmiştir.Türkiye Cumhuriyetinin hala hazır yöneticileri her ne kadar Azerbaycan ile sıkı fıkı gibi gözükseler ve mahalli seçimlerden hemen sonra Tayyip Erdoğan Azerbaycan'ı ziyaret edip Ermenistan'a karşı ittifak içinde olduğumuzu söylese de,öteden beri Ermenistan yanlısı politikalar izlediği malumunuzdur.Çünkü girmek istediğiniz AB ve güya stratejik ortağımız A.B.D. böyle istemektedir.Rusya ise Azerbaycan'dan çok Ermenistan ile ittifak içindedir.Azerbaycan ekonomik olarak Ermenistan'dan daha iyi durumda olsa da Rusya faktörü her zaman Ermenistan'dan yana ağır basmakta, bu durum Azerbaycan için bir handikap oluşturmaktadır.Bunun etnik ve dini yönü göz ardı edilemez.Bunun dışında Azerbaycan'da bile hala Rus yanlısı bir hava mevcuttur.Başkan Aliyev resmen Rus yanlısıdır.Bunun böyle olması da doğaldır.Çünkü Gürcistan'ın başına gelenler hala tazeliğini korumaktadır.Hatırlayalım Abhazya savaşla Gürcistan'dan koparılmıştır.Dünya da 175.000 nufuslu etnik bir grubun devlet kurduğu tek yer slav olmamasına rağmen Abhaz'lardır.Güney Osetya Gürcistan'a karşı Rus desteği ile savaş başlatmış, ABD desteğini arkasına alan Gürcü yönetimi ABD'ye güvenmenin bedelini çok ağır bir şekilde ödemiştir.Gürcü Kara ve Hava kuvvetleri Güney Osetya isyancılarını bombalamak için daha hareket etmeden Rus kuvvetleri tarafından tamamen tahrip edilerek kolu kanadı kırılmış ve savaş kaabiliyeti tamamen yok edilmiştir.Bizim de bundan 1-2 yıl önce ziyaret ettiğimiz Gürcistan bugün ekonomik ve askeri anlamda tamamen bitmiş vaziyettedir.Ekonomisi fuhuş, turizm, kumar ve içkiye dayanan bir ülke haline gelmiştir.Böyle bir ortamda Azerbaycan ile Türkiye'nin aynı devlet çatısı altında bulunması hayal dahi edilemez.Çünkü Kafkasya'nın şu andaki konumu ve durumu Rus'tan yanadır.Konjönktür bunu işaret etmektedir.İran, Irak, Suriye ve Türkiye'de Kürt bölgelerinde Kürt olmayanlar bugün etnik temizliğe tabi tutulmaktadırlar.Gidişat Kürdistan'a doğrudur.AKP iktidarı buna karşı hiç bir tedbir almadığı gibi, adeta teşvik etmektedir.Bugün gelinen noktada federasyon ve özerk yönetimlerden bahsedilmektedir ve Tayyip Erdoğan bugüne kadar buna en ufak bir şey söylemiş değil.Biz bırakalım Azerbaycan'ı Türkiye'ye sahip çıkalım.Halkımızın ruh hali Türkiye'nin birliğine ve bütünlüğünü savunmaya yönelik olmadı şu son mahalli seçim bize göstermiştir.Dolayısıyla kısa vadede olmasa bile 5-10 yıllık dönemde Orta-Doğu çok şeylere gebe olup, Kürdistan'ın kurulması çabaları ileri boyutlara varmış olmaktadır.Şayet böyle bir devlet kurulacak olursa , bırakalım Azerbaycan ile birleşmeyi, Türkiye ile İran ve Azerbaycan arasına sokulacak bir Kürdistan, Türkiye ile Türk Dünyasının kara bağlantısını bir daha sağlamamak üzere kesecek ve sonuçta Türkiye Orta-Doğu, Kafkasya ve Türkistan'da herhangi bir iddiası kalmadığı gibi basit, sıradan, küçük bir devlet haline dönüşecektir.

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...