7 Kasım 2013 Perşembe

Uluslararası İstihbaratı Okuma veya Okuyamama-III

İsrail yetkililerinin Fidan hakkında ‘İran dostu’ suçlaması yapmaları aslında kendilerinin ve ABD’nin İran dostu olduklarını kapama çabalarından başkası olamaz. İran’a mecburdurlar çünkü ABD’nin içine düştüğü ekonomik krizden çıkmasının yolu (ve hatta tek yolu) İran altınları (ve İran’ın kullanma ihtimali olan altınlar) olarak görülüyor. Nitekim yeni seçilen Cumhurbaşkanı’nın ılımlı yaklaşması ile ABD-İran dostluğu pekişmiş ve açık olarak görüşmeler başlamıştır.

Irak’ın Kuzeyinde oluşturulan Kürt devleti ile ilişkileri de Hakan Fidan’ın yürüttüğü bilinmektedir. İsral’in Kuzey Irak’ı kendi ülkesi gibi gördüğü de bir gerçektir. Irak merkezi yönetimiyle çıkan petrol gelirleri krizi de, Türkiye’nin işin içine girmesiyle bir nebze düzeltilmiş oldu. Ancak, Kuzey Irak petrollerinin Akdeniz’e getirilmesi ve tankerlerle ABD’ye taşınması işi nasıl gerçekleştirilecektir? Bu noktada Mersin gündeme geliyor. PKK terör örgütünün Mersin’de yaptığı sokak eylemleri ve yandaşlarının Mersin’e yerleştirilmesi, aslında ABD’nin Kuzey Irak Petrolleri politikasının bir sonucudur(Bu noktada, ne olursa olsun, mahalli idareler seçiminin BDP ve AKP’ye kaptırılmaması büyük önemi haizdir.) görülüyor ki, her ne istenilmişse ABD tarafından şak diye yapılmıştır Türkiye tarafından.

Geçenlerde, Wall Street Journal gazetesinde bir haber yorum yazılır.

Tartışmalar da buradan çıkar Türkiye’de. Kimi Hakan Fidan’ın hedef gösterildiği, kimi Fidan üzerinden Başbakan’ın tehdit edildiğini filan yazdılar. Neo-Conlar’ın gazetesi olarak bilinir gazete. Elbette yazarları da onlardandır. ABD siyasetinin bildirimlerinin yapıldığı, gerektiğinde atanması istenen kişilerin, görevden alınmasını istedikleri kişilerin dikte ettirildiği gazetedir burası. Gazete yazısında “Fidan’ın Dışişleri Bakanı Davutoğlu’yla birlikte Türkiye’nin başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’daki politikasının en önemli mimarlarından olduğu söylendi.” Bir şeylerin istenmediği şekilde gittiği anlaşılıyor ve birilerini günah keçisi durumuna düşürerek, kendi istekleri yöne itelemek çabaları vardır diyerek okumaktayız.

Kaldı ki, aynı yazıda İran’dan Kasım Süleymani ve Suudi Arabistan’dan Prens Bender Bin Sultan’dan da bahsedilerek “ABD’nin bölgede bıraktığı boşluğu bu üç isim tarafından doldurulduğu”vurgulanmıştır. Özellikle, Prens Bender hakkında Hüsnü Mahalli, Yurt Gazetesi’nde 8 ağustos 2013 tarihinde ‘Bender’ isimli yazdığı makalede, adı geçenin nasıl ve nerelerde yetiştirildiği, karakteri, ne amaçla Suudi Arabistan’a gönderildiği, yaptığı işleri hakkında etraflıca bilgi vermektedir. MİT Başkanı ile adı geçenin aynı yazıda değerlendirilmesi ise bizce talihsizlik olsa da enteresan bir durumdur. Belki de bize, aynı amaçlar için yetiştirilmiş üç kişiden bahsediyorlar.

Asıl olarak bu yazı hakkında; hem PKK’ya verilen sözlerin yerine getirilmesi ve hem de Suriye-Ortadoğu politikalarının gözden geçirilmesi konularında, Türkiye ve Başbakan’ının dikkatlerinin çekilmek istendiği siyasi bir değerlendirme ve veya Beyaz Saray’ın dikte ettirdikleridir diyebiliriz. Nitekim, Amerikan gazetesinde çıkan yazıdan sonra Irak Dış İşleri Bakanı Hoşyar Zebari şu mesajı verdi: “PKK, Türk Devleti’nin bazı isteklerini yerine getirmiştir. Çatışmalar durmuş ve bir kısım silahlı birliklerini sınır dışına çıkarmıştır. Şimdi top Türkiye’nin sahasındadır.” Böyledir, mesajlarını dört bir yandan dayatmaktadır ABD derin (Neo-Con) devleti!..

Hiçbir önemi olmayan, sıradan bir değerlendirme olarak görüyoruz.

Anlaşılmış olmalıdır ki, açık istihbarat kaynaklarından elde edilen fikirler (bilgiler) her ne kadar işlenerek bize kadar ulaşıyorsa da, artık bizim için ham bilgidir ve kendimiz ve görüşlerimiz doğrultusunda, yeniden işlenilmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

Verilen haber, yapılan yorum, gazetenin manşeti görüldüğü kadar değildir. Altındaki meram edilenleri çıkartıp, anlama ve değerlendirme faaliyetinden sonra kullanmalıyız.
(Bitti, Şimdilik.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...