Benim babam,
Sollon ve Drakon’u tanımayan bir maden işçisiydi.
Gün ışığı görmeyen dehlizlerde salladı kazmayı,
Ekmeğe değene dek.
Ekmeğini eline, gri olmayan,
Açıkça helalinden aldı.
Gri gökyüzünün mavi görünümünde,
Sevgi dolu,
Kucağında ekmeğiyle akşamüstü…
Defterleri dürülesice kan emicilerin sultasından kurtulunca
Soluk soluğa huzurla,
Alın terini,
Verip karısına,
Şöyle bir uzanırdı sofaya…
…
Sarı baretin altındaki inanç,
Sollon ve Drakon’dan bihaber.
“Ekmeği için”
Vurduğu -pençeler- gelirdi yadına an be an.
…
Mülk.
Adalet.
…
?
Mülk; Benim.
Adalet; Benim.
Peki temel?
Yüzyıllardır süregelen kandırmaca savaşlarının kanlı bilançosu.
O halde temel de benim.
Ey devlet yetkilileri!
Adalet; sizin elinizden dağıtılıyor.
Mülkümü size emanet ediyorum.
Mülkümün temeline adaletinizi koyuyorum.
Ve,
…
Babam, öylece derin uykuya varırdı.
Mayıs/2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder