Ne talihsiz bir söz. Öteden
beri bizim söylediklerimiz de bu değil miydi? ABD Dış işleri Bakanı Condoleezza
Rice vermişti sırrı; “22
İslam Ülkesinin sınırı değişecek” ve Türkiye Başbakanı “bize bu görev verildi”
diyerek, BOP eş başkanlığını işaret etmişti. Şimdi hangi insiyakle ağzından kaçırıverdi kim bilir?
Peki, biz sırada Türkiye de var dediğimiz günlerde, kendisi ve yandaşları koro
halinde niçin karşı çıkıyorlardı dersiniz? Şimdi niye dillendirdiler?
Çünkü dostları ve stratejik
ortakları ABD, artık siyasal İslam destekçiliğinden vazgeçmişe benziyor. Yok,
Geziymiş, yok darbeymiş, yok Mısırmış, Suriye’ymiş bunlar lafı salata
yapmaktan, birbirine karıştırmaktan başka manası olmayan boş sözler. Darbe ile
uzaklaştırılmak elbette sonu acılara varacak(mış) örnekler biliyoruz. Bu
yüzden, milli irade, sandık, demokrasi kelimeleriyle, öteden beri yaptıkları
gibi yine halkın aklını, beynini bulandırıyorlar. Burada, mağduru oynamaya
devam oyunu da seziliyor. Eğer bir istihbarata dayanıyorsa Başbakan’ın
(başlıktaki) sözü söylemiş olması, müdahale tarihinin yaklaştığını mı anlatıyor
acaba? (Şimdi bu sözleri yazdık ya, bize de darbe sever tanımını
yakıştırabilirler)
***
Babasının ağladığını gördüğünü söylemiş
bir hanımefendi:
Niye ağlamış ki?
Çok çeşitli sebeplerle ağlayabilir kişi;
Ağlamak günahları hatırlamakla da oluşur.
Gözyaşı, bir bakıma temizlenme, arınma
aracıdır.
Ölüm(ler)ün günahını üstlendiği için
ağlamış olabilir mi?
Bu soru;
İnsanlık vasfını anlatır.
Hatayı kabullenmek, yanlışı görmek insanın
işidir.
Yanlışı görerek, ağladıysa,
Ne mutlu.
***
Başpehlivan da doping
çıkmış!
Çok güldüm.
11 yıldır dopingli pehlivanlar,
sırtımızı yere getiremedi bir türlü.
Onların analizlerini kimler
yapacak?
Dopingili olduklarını halka
kimler anlatacak?
Hilesiz-hurdasız bir işimiz
yok, yalan gırla, Hakk gasp etme normal bir iş, çalıyor ama çalışıyor
vurdumduymazlığı, başına kuş pisliği düşse milli piyango, adam kayırmalar,
işini bilen kişilerin küstürülmesi…
Bütün bunlar hep dopinglilerden
ileri geliyor.
Dopinge savaşımız hep
vardı…
Bundan böyle de olacak.
Onların ilaçları varsa,
bizim de Allah’ımız var.
***
Eleştiri yapabilmek:
- O
kafanın özgür olmasına,
- Konu
hakkında düşünmeye zaman ayırmasına,
Bağlıdır.
Önemli bir husustur eleştiri
ve katkı yapmaya çalışmak. Camianın (aslında) eksikliğidir. Biz eleştiri
denince kişiler (insanlar, bireyler) hakkında atıp-tutmayı anlamamalıyız, ileri
sürülen fikirler üzerinde düşünerek, o fikrin geliştirilmesine çalışmaktır
eleştiri.
***
Kadir Gecesi Münasebetiyle
Yazılmıştı:
Bilgisayara bir program,
bir veri, bir dosya yüklersiniz ya,
“İnsan’ın”
Tam haliyle,
Yek vücut,
Bir olarak,
Vahid-ül vücud olarak,
…
Yüklenip,
Çözümlendiği gecedir.
‘OKU’, Allah adı ile;
Kendini, kendinden oku,
Ve,
Okunup,
Tebliğe açık gecedir.
Hayırlı olsun.
Hû…
Eyvallah.
***
Öncelikle, anlamaya çalış.
Ola ki, anlayamazsın.
Hazım süreci geçirmelisin.
Hazmetmek ne de olsa zaman ister. Bunun için üzülmene gerek yok, birisi vardır
hemen anlar, diğeri zaman ister. Gayet tabii bir gelişimdir bu. Alınmaya,
üzülmeye, niye o anladı da ben anlamadım demeye gerek yok. Kıskançlık yapma,
haset etme. Zamana bırak hallolur gider.
Kendiliğinden çözüldüğünü
göreceksin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder