9 Haziran 2013 Pazar

“Rüya mıydı Bilmiyorum”


Şımarıklık diz boyu!

En büyüğünden, en alttaki destekçisine kadar;

Hal birliği içinde büyüklük taslamalar.

Hep birlikte ezberletilen aşağılayıcı cümleleri söylemeler.

Böbürlenmeleri de topluca,

Başları dik güya.

Belleri doğru dürüst dik duramasa da,

Ayaklarından itibaren kaymaya başladıklarını fark ettiler artık.

Uzatmaları oynuyorlar.

Bir gün daha fazla kalmanın hesabı içindeler.

Ya, kapatmaları gereken kirli sayfalar var,

Ya da, götürmeyi erteledikleri bir-kaç yük daha!

Doymaları mümkün değil,

Taşımaya mecalleri yok,

Sırtladıkça sırtlıyorlar çuvalları.

Ezildiler kaldılar görevin altında.

‘Hasbi’ idiler söylenceye göre,

‘Uğru’ kesildiler dillenceye göre.

‘Dindar’ idiler evvelin,

‘Kindar’ oldular düneyin,

Bütün bunlar olurken sen ne yapıyordun derseniz?

Oturup ‘seyran ediyorduk’ deriz.

Evine hırsız giren kişinin;

-Beni de götür, beni de götür!

Demesi gibi.

Artık sabah oldu. Güneş vurdu dünyaya.

Uyurlar ayaklandı.

Uğru sindi, gizlendi çıkmamacasına.

Evin sahibi,

Dört gözle olacakları bekliyor.

Sırasını kolluyor. İşe el atacak!

Hilal ülkesinde yaşamanın tadına tat katacak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...