Şu cümleleri okur musunuz;
“Çözüm süreciyle oluşmaya başlayan ‘Türkiye-Kürtler işbirliği’
sonucunda…”
“Türkiye’nin hem kendi Kürtleri, hem de Irak ve Suriye Kürtleriyle
işbirliği yaparak ve beraber hareket ederek…”. (*)
Ayrıştırmayı, parçalamayı
cümlelerin içinde görebiliyor musunuz? Peki ya cümle içine gizlice
sıkıştırılmış Türk düşmanlığını? Bin yıllık birliğin sinsice bozulma,
bozdurulma çabasını?
Bu garip cümleyi yazan kişi
Prof.luk makamına kadar yükselmiş bir garip zavallı.
Yazdığı cümleyi bizim
lisenin Edebiyat Hocası Hüsnü Hoca’ya değerlendirmesi için vermiş olsaydık
büyük bir ihtimalle koca bir sıfır verir ve sonrasında da saatlerce elmalarla,
armutların toplanamayacağını anlatırdı. Bu zavallı kiralık düdükler böyledir. Nasıl
anlatırsınız, mesela Türkiye ile Almanya’nın işbirliği yapabileceğini, Türkiye
ile Fransa’nın ticaretini artırabileceğini, Türkiye ile Hollanda’nın kültürel
faaliyetler konusunda çalışmalar yapacağını… nasıl anlatırsınız? Türkiye ile
bir veya birkaç almanın nasıl işbirliği yapamayacağını nasıl söylersiniz?
Olsun,
Maksat Türk düşmanlığı
olunca,
Türkiye ile Kürtlere
işbirliği yaptırırlar.
Maksat bölücülük,
dağıtıcılık, yıkıcılık olunca, Türkiye ile Irak ve Suriye Kürtlerine işbirliği
yaptırırlar.
Yazıklar olsun sizin
tahsilinize, size o diplomaları verenlere, size o unvanları verenlere…
‘İşbirliği’ eleştirisinin
sonucunda,
Bir ‘işbirlikçi’ ile
tanışmış oluyoruz.
(*) Fuat Keyman, 08.05.2013,
Milliyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder