Şu cümleleri okur musunuz:
“Ne mutlu Türküm diyene.”
“Beni Türk hekimlerine emanet ediniz.”
“Türk, öğün, çalış, güven.”
“Bir Türk dünyaya bedeldir.”
Bu cümlelerde anlatılan
kimdir?
“Türk”.
Soru; Türk Kimdir?
Yukarıdaki kelamlarda
manasını bulan, yüksek ahlak seviyesini (Allah ahlakı) yaşayan ve kendisini bu
sınıfa koyabilen kimse Türk’tür. Bu tanımlamada Türk ana-babadan doğuş yok.
Nasıl oluyor? Bir ırkın adı değildir, “adamlar topluluğu” olarak yeniden belirleyebiliriz
tanımı.
Hayatını bir kelimeyi
anlatmak için harcadı, ömrünü sadece bir kelimenin anlaşılabilmesine hasretti.
Türk.
Anlattı, fakat
anlaşılabildi mi?
Sanmıyorum.
Hep böyle olmuştur. Büyük
ruhlu ulu zatlar gelirler ve bir kelime anlatırlar tüm ömürlerinde ve giderler.
Göçtükten sonra da dünyadan yüzyıllar geçer aradan ve ancak anlaşılırlar.
Ulu Zat Hallac-ı Mansur
tipik örnektir. Ondan zuhur eden kelam “Ene-l Hakk”, aynı zamanda kendisinin idam fermanı
olmuştur. Yüzyıllar boyu tartışıldı, hala kâfirliğini dillendirenler olduğu
gibi, artık anlaşılmış (geniş kesimlerde idrak edilmiş) olan kelamının halk
içinde de kullanılması yadırganmamaktadır. Ancak kelamın dillendirilişinden bu
yana 1000 küsur yıl geçmiştir.
İşte böyle Atatürk’te
anlaşılacaktır, ömrünü hasrettiği ‘Türk’te.
Ancak üzerinden asırların
geçmesini bekleyeceğiz.
Fazlı Koksal :
YanıtlaSilSayın Mahmut Emin;
Atatürk'ün "En büyük iftiharım TÜRK olarak yaratılmamdır ! " , "Muhtaç Olduğun Kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur" sözlerini , sizin "Türk" tanımınız çerçevesinde değerlendirmek mümkün mü?
"yüksek ahlak seviyesini (Allah ahlakı) yaşayan ve kendisini bu sınıfa koyabilen kimse Türk’tür" tanımı hoş bir tanımlama. Ancak o kadar geniş ki...
Bana İsmet Özel tarzı bir tanımlama gibi geldi..
Sayın Fazlı Köksal;
YanıtlaSilÖncelikle yorumunuz ve dikkat çektiğiniz hususlar için teşekkürler ederim.
Öne çıkardığınız hususlar, aslında yazının can damarıdır. Bizim (eksik) bıraktığımız yanlarıdır. Sorularınız hakkında (çok teferruatlı olmamakla) birlikte :- (http://mahmutemin.blogspot.com/2012/07/asil-kan.html) ve (http://mahmutemin.blogspot.com/2011/12/krat-semah.html)
Yazılarımızda bir nebze temas etmiştik.
Doğuş hususu tam anlaşılamamış bir konudur. Büyük zatların dünyayı teşrif etmeleri akıllara durgunluk verecek bir konudur. Bu kadarla yetinelim şimdilik.
Tekrar teşekkürler.
Sevgi Kafalı :
YanıtlaSilBİLMEYEN,GEBERSİN..GÜNEYDOĞU'DA BİR VALİ,DAĞIN YAMACINDA BULUNAN '' NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE '' YAZISINI KALDIRTMIŞ..O DA GEBERSİN..
Mehmet Ali Öztürk :
YanıtlaSilBir garib..
Fakat, aslında Türklükle birlikte İslam’ı da çiğniyorlar. Çünkü, Türklük, bugün de İslam dininin en büyük dünyevi dayanağıdır..
YanıtlaSilARSLAN BULUT, 7.12.2012 TARİHLİ YAZISINDAN
Nidai Seven :
YanıtlaSilKendini hissetmektir. Aidiyettir.Ertuğrul Kürkçü, Cengiz Candar ,Doğu Ergil, Mustafa Altıokllar, Akın Birdal ,Yağmur ATSIZ ve daha çok.Bunlar Türk doğmuşlar ama Türklükten nasiplerini almamışlar.