Bu kavgalar niye yapılıyor?
Dünya pastasından pay
kapmak, daha fazla üleş almak için değil mi?
Aslında bu dünya,
yaşanılası bir yer değil.
Gökyüzünün mavisi, ormanın
yeşili gözlerini almış, denizlerin albenisi, verimli toprakların çağırışı, yer
altı zenginliklerinin gizemi insanları, devletleri, kürsel çetelerin daha fazla
üleş kapmaları gayesi ile savaş kızışıp, kuvvetli (silah bakımından) olanın
diğerlerini, sömürüp, onların hakkı olan paylara el koyma savaşıdır.
Adalet nasıl sağlanır?
Hakk’ı tanıyan, Hakk’a
saygılı, yaratılmışın resminde Hakk’ı gören manevi erler tarafından sağlanır
adalet. Gerisi hayaldir. Hep bana, Rabbena dünyasında, karşıyı görüp, anlayan,
saygılı ve onu gözeten idrake sahip, keskin kılıçlı bir Deli’nin liderliğine
muhtaç dünya ve onu bekler…
Yok mudur ki, bekleme söz
konusudur?
Estağfurullah. Sadece
sabırlıdırlar.
Herkesin (yöneticilerin)
görevlerini bihakkın yapmalarını beklerler ve müdahale etmezler.
*****
‘Kelile ve Dimne’de bir
zayıf kedi hikâyesi anlatılır.
Yaşlı ve fakir ninenin bir
kedisi vardır. Hiçbir şeyi olmayan ninenin artıkları ile geçinmektedir. Öyle
zayıflamıştır ki, canına tak etmiştir. Bir gün damda gezerken güçlü kuvvetli
bir kedi görür, onunla konuşurlar, güçlü kedi “padişah sofrasından beslendiğini
söyler, yarın seni de götüreyim” der. Cılız kedi sevinçle evine gider ve nineye
durumu anlatır, artık kendisinin de çok yiyeceğini söyler.
Nine: -“Vah, vah çok
üzüldüm, hırs insana zarar verir, şimdi sen bunu düşünemiyorsun” der.
Cılız kedi, nineye gülüp
geçer, yiyecekleri düşünür.
Ertesi günü kuvvetli kedi
gelir ve birlikte saraya giderler. O kadar çok kedi saraya gelmektedir ki,
padişah kedilerden bıkmıştır. Yabancı kedilerin öldürülmesi emrini verir. Bunun
üzerine okçular harekete geçer.
Bizim zavallı kedi, tam
midesinden bir ok yedi. Acı acı bağırarak oracıkta öldü.
Anne çaylak bu hikâyeyi
şahine anlattıktan sonra: “Bu hikâyeyi sana ders alasın diye anlattım, sen de
elindekilerle yetinmeyi bilmezsen ninenin kedi gibi olursun” dedi.
*****
Kavgalar, hırsını
yenemeyenlerin, kıskançlık çemberinde kavrulmalarından olmaktadır.
Kanaatkârlık, unutulursa
hırs başlarda hüküm sürer.
Bugünlerde, semirmiş
kediler padişah saraylarında fink atıyor. Cılız kediler de onların haline
kıskançlıkla bakıyor.
Saraylar talan ediliyor.
Padişah, ne yapacağını
bilemiyor. Yabancı kedilere ölüm emrini veremiyor.
Mehmet Kınacı :
YanıtlaSilTalan kavgası...Evet...Ancak,"bu saray",Türklerin İslamiyetle şereflendirdiği,ol sebep "FETİH" muradına erdiği yer..İslam öncesi "bu saray" HRİSTİYAN AZİZLER YURDUDUR!!!!İzmir'den Küdüs'e kadar her KARIŞI Hristiyan ve Yahudilerin KUTSAL YURTLARI'dır!!!Bizdeki AHMAKLIK talanı görürken,BİN YIL ÖNCE GERÇEKLEŞEN FETHİ UNUTUŞUMUZDUR!!!!Bin yıldır süren "SAVAŞ" 1922 Afyon ovasında durdurulmuştur...Ha Kılıç Aslan....Ha Mustafa Kemal....AYMAZ MÜSLÜMANIM DİYOR YA,İŞTE BU ZORUMA GİDİYOR!!!
bu coğrafya da yaşamış ANTEPLİ ZARİF BİR AİLENİN oğlu kurmay binbaşı DÜNDAR TAŞER ............
YanıtlaSil"DÜNYA BARIŞINI DÜNYA NİMETLERİNİ BÖLÜŞENLER DÜŞÜNSÜN " dedi...
bir avrupalı ise .." dünya açlıktan UYUYAMAYANLAR la tokluktan
uyuyamayıp açlıktan uyuyamayanların ne yapacağından KORKUP. GENE
UYUYAMANLAR olarak ikiye bölünmüŞür ....... diyor...
hani yazıyı okuyunca aklıma düştü de paylaşmak istedim ..
reyyan