Abdüllatif Şener, rahmetli
Erbakan Hoca ekibiyle yıllar boyu siyaset yaptıktan sonra, AKP’de (sanırım
kurucuydu) siyaset yapmaya devam etti. Başbakan Yardımcılığı görevini,
ekonomiden sorumlu bakan olarak yaptı. Siyasi yol arkadaşları ile yolları bir
noktada ayrıldı. ‘Türkiye Partisi’ adı ile bir parti kurdu ve Genel
Başkanlığına getirildi. 27 Ağustos tarihli gazetelerden öğreniyoruz ki, Şener
partisini kapatmış. Hayırlı olsun.
Habere göre Şener
siyasetten vazgeçmemiş. “Böyle
bir ortamda finansman sorununun çözümlendiği, hem medya ayağının oluştuğu hem
de STÖ bağlantılarının olacağı yeni, güçlü bir siyasi hareketin ortaya çıkması
halinde başta kendisi olmak üzere Türkiye Partisi kadroları olarak yeni oluşumu
takip” edeceklerini belirtiyor. Böyle bir oluşumun sinyalleri
var mı? Sorusunu ise Şener: “Toplumda
derinden derine büyük bir birikim var. Bunun sonucunda daha geniş tabanlı,
medya, finans ve sivil toplum desteğiyle bir hareketin ortaya çıkacağına
inanıyorum. Bunun ortaya çıkması için çaba da harcayacağım”
şeklinde cevaplıyor.
Parti kurmakla amaca
ulaşılabilir mi? aklına bir fikir gelen herkesin parti mi kurması mı gerekir?
Kurduğunuz partinin
yürümemesini finansman noksanına, medya desteğine, STÖ tabanından yoksun
olduğunuza bağlarsınız yanılırsınız. Parti niye kurulur? Benzeri soruları hem
dost toplantılarında, hem de sosyal medya tartışmalarında sıklıkla sormuşumdur.
Tatminkâr bir cevap alamadığımı belirteyim. Bir tartışma sırasında bir
dostumuzdan “oyun dışında kalanların,
yeni bir oyun kurması için etrafına çocukları toplaması gibi bir şey”
açıklamasından başka da tatminkâr bir cevap veren olmamıştı.
Abdüllatif Şener’in siyasi
tecrübesinin değerlendirilebileceği başka zeminler yok mudur ki, yeni bir
siyasi oluşumun ortaya çıkması için çabalar içine girecektir. Hem ‘toplumda derin birikim’den
bahsedeceksiniz, hem de bu birikimi gözden uzak tutarak yeni bir yapılanmanın
(bu yeni ayrıştırma olarak da okunabilir) yolunu gözleyeceksiniz. Daha önce
yıllarca birlikte siyaset yaptığınız arkadaşlarınızla aranıza kan mı girdi ki,
onlardan ayrı bir parti kurmaya hevesleniyorsunuz? Farklı olarak neyi
anlatacaksınız? Önceki tecrübenizdeki Türkiye Partisinde farklı olarak neler
söylemiştiniz ki, şimdi hangi farklı fikirlerinize destek arayacaksınız?
Doğrusu merak içindeyim. Çünkü yeni bir oyun kurucu olmak için, yeni bir top
gerekmektedir. Önce topunuzu bir görelim.
Osman Pamukoğlu, Yaşar Nuri
Öztürk, Abdüllatif Şener kurdukları partilerin kapatıcıları da olmuşlardır aynı
zamanda. Bağımsız Türkiye Partisi, aydınlık Türkiye Partisi, Büyük Birlik
Partisi, Milliyetçi Türkiye Partisi.. Gibi adını şimdi hatırlayamadığım
partiler de, mevcut kurulu partilerden farklı olarak ne söylüyorlar? İsimlerini
verdiğim değerli zatların partileri neler söylediler? Cevabı koca bir hiçtir.
Önemli bir örnek olarak Genç Parti önümüzde duruyor. Seçimlere girdiği yılda
almış olduğu %7’lik oyun Türkiye’de ne gibi felaketlere neden olduğu
hafızalarımızda taptaze duruyor. Yıllardır BBP’nin aldığı oyların (aslında oydan
ziyade güçlerin parçalanması ön plandadır) parçalanmadan maada ne işe
yaradığını bir akil adam anlatsa da bizde anlayabilsek.
İçinde bulunduğumuz günler
dağılmanın, parçalanmanın, bölünmenin sonlandırılması, birlik beraberliğin öne
çıkartılması zamanlarıdır.
Kurulacak her partinin,
finansman, halk desteği, sivil toplum kuruluşları desteği gibi siyasetteki
olmazsa olmazların parçalanması, dağıtılması anlamına gelecektir. Bu itibarla
yeni parti kurulması değil, mevcut partilerin birleştirilmesi çalışmaları bizim
(millet) için önem arz etmektedir. Güç birliği, milli mutabakat birliği, asgari
müştereklerde birleşme birliği, ortak düşmanın tanımlandığı birliktelik gibi
birleşmeler hem ülkemizin geleceği açısından, hem de insanlarımızın daha kolay
bir araya gelebileceklerini idrak ederek yapılmalıdır.
Yeni bir siyasi parti
arayışı, yeni bir bölünme demektir.
Zekeriya Ünal :
YanıtlaSilGürcü Lobisi ile Cerkez Lobisinin meydan muharebesi... Abdullatif Sener Cerkeslerin yerine Gürcülerin yerlestirilmesine isyan edip yolunu ayirmisti. Bunlar ayni zihniyetin ürünü, al birini vur digerine...