12 Mart 2012 Pazartesi

Adsız Mankurtlar


Muhtemelen Müslüman olduğunu söyleyen bir kişilik. Büyüklerinin “Dindar Nesil” diye tanımladığı kişilerden birisi. Bizi eleştirmiş. Bizi eleştirenlere daima memnuniyetimizi, teşekkürlerimizi bildirmişizdir. Bunun durumu farklı. Bu arkadaş devlet imkânları ayaklarına serilenlerden, o da verilen görevi yapıyor. Adam gibi bir cümlesi yok. Tamamı küfre varan hakaretler. (sen, sen kimsin ki, Anlayacak kapasiten yok, sığ yazı, lise mezunusun, makaleyi anlayacak kabiliyetin yok, ulusalcı safsata, git sor, çete mensubu, senin boyunu aşar..) düşünenlere bu kelimelerin tamamı hakarettir. Ama merak etme benim kendini hevaya adamış yalınkılıç akıllı eleştirmenim, biz öyle görmedik. Çünkü sizin gibisi zor bulunur.

Bu başlık altında bir yazı yazılması içimden hiç gelmemesine rağmen, görev addedilmiştir. 

Bugünkü 28 Şubatlara örnek veren bir yazımız vardı. Onu okumuş İngiliz Muhiplerinden birisi. Güya Vedat Bilgin’i savunmak adına 28 Şubatların izdüşümü olan bugünleri gizlemek için elinden gelindiğince hakaretler etmiş. Mesela ‘SEN’ demiş bize. Mesela ‘ZEKA SAHİBİ’ demiş küçümseyerek, orta mektep seviyesinde bir tahsilimizin olduğunu söylemiş..

Durduğu yerden ancak yüksekliği kadarını, bakış açısı kadarını gördüğünü unutmuş olmalı. Kendisini böylece tarif ediyor.

Sanıyor ki, biz Vedat Bilgin eleştirisi yapıyoruz! Ne alakası varsa. Kendisine vazife edinmiş Bilgin’i savunmayı. Galiba öğrencisi. ‘Hocamız’ hitabından anlıyoruz bunu. 28 Şubat günlerinde Ahmet Hakan’ın programlarına “Kaç defa çıktığını” da yazıyor. Demek ki 40’lı yaşlarda veya yaklaşmış.

Adını da yazsaydın da, kibarlık babından adınızla bahsetseydim iyi olurdu, Sayın Kaba Kişi. Tanışmanın ilk kuralı isim takdimidir. Amaç küfür olunca buna gerek duyulmaz.

Sana çetenin ne demek olduğu, çete elemanının kim(ler) olduğunu anlatırdım ama değmez. Bu dünyada yapayalnız bir aciz kul olduğumuzu da ilave edelim. Çete kelimesi, bir örgütü, bir topluluğu anlatır.

Seviyesini tayin edemeyenler karşısındakini kendisi kadar anlarmış. Karşıdakini de kendi bulunduğu yerdeki kadarıyla anlarmış. Kaldı ki, lise tahsilli olmak V. Bilgin’i okuyamamak anlamına nasıl gelir ki? Siz okudunuz da ne oldu? Siz nasıl okudunuz? Eğer Hocanızsa Bilgin, size edep ahlak öğretemediğine yansın, size kibarlık nedir öğretemediğine yansın. Önünüzde duran bir Lise Tahsilli kişinin yazdığı yazının neden bahsettiğini bile anlamadan niye bu feveran a kıt akıllım benim. Unutma ki, kibarlık satın alınamaz ama Kibar’ın satın alamayacağı yoktur.

Senin amacın, Vedat Bilgin savunuculuğu mu, yoksa günümüz 28 Şubatlarının deşifresine tahammülsüzlük mü? Anlayalım bakalım.

Bizim yazımızda 28 Şubat savunuculuğu yok Akıllı yaratık, bizim yazımızda bir takım mağdurların (mağdur olduklarını iddia edenlerin) mağduriyetini de gündeme taşımak yok. O günlerin mağdurlarının bugünlerde ne halde olduklarını birkaç paragrafta anlatmaktan başka. İntikam duygularının yıllar içinde büyüyerek, kinle yoğrularak, rövanşist bir zihniyetle karşıyı ezmeye çalışmaktan maada bir şey bilmeyenleri deşifre etmekten başka.

Had bildir. Bu senin tabii bir hakkındır. Ancak, derler ki, ‘haddini bilmeyene de haddini bildirirler’ bunu unutma.

Belki de devlet imkânlarıyla uzak diyarlara kadar gidip, mesafenin de koruyuculuğuna sığınarak, belki de adını gizleyip kendinin anlaşılamayacağını da umarak… Hakaretlerini rahatça yapıyorsun. Unutma ki, o çeteler bir gün seni de bulacaktır. Aynı zamanda devleti sömürerek, devlet aleyhine yaptığınız çalışmaları da deşifre ederek hesap soracaktır sakın unutma benim Akıllı Mağdurum.

Anlıyorum 40’lı yaşlardasın. Yakın bir zamanda da, ‘belki de’ Doktora programını bitirip Türkiye’ye döneceksin. Sonra da adın soyadınla yazıp çizeceksin zavallı arkadaşım, o zaman bizim gibi pek çok Lise Tahsilli ile karşılaşacak, şaşırıp kalacaksın.

Yine de sana bir tavsiyem olsun; Oku… Anla… Bekle… Olgunlaştır ve sonra eleştir. Aklına ilk gelen eleştiriler doğru olmayabilir, şeytani olabilir (siz bu tanımı pek seversiniz). Seni uçuruma bile götürebilir. Biliyorum siz hep burada davrandığınız gibi davranıyorsunuz bütün hayatınızda. Hatta sizin gibi bir misyonla görevlendirilenlerin tamamı böyle davranıyorlar, onları da edecekleri bir cümlede, yazacakları birkaç kelimede anlayabiliyoruz. Yanlış yapıyorsunuz. Hatalısınız. Bu da bizden size bir kulak küpesi olsun.

Ayrıca, Blog’da seni rahatça küfrettirebilecek, hakaret ettirebilecek pek çok yazı var, seni o sayfalara da bekleriz Akıllım benim!

***

İyi de bu mankurt nereden çıktı diye bir soru sorarsan eğer, Aytmatov’u okumanı öneririm. Haa.. Siz okumayı, araştırmayı, öğrenmeyi sevmezsiniz. Mankurtlarda böyle bir özellik yoktur. En iyisi sen Bilgin Hoca’ya sor, birkaç cümlede sana anlatıversin.

Not 1: Acımakla birlikte, sizleri sevdiğimi bilmeni isterim.

Not 2: Eleştirilerini bekliyorum. Lütfen hakaret ve küfür içermesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...