13 Şubat 2012 Pazartesi

Operasyon ve Millet

Olaylar:

1- Uludere; 35 kaçakçının terör örgütü elemanları varsayımıyla öldürülmesi.

2- MİT Müsteşarı’nın ‘Şüpheli’ sıfatıyla sorguya çağrılması.

***

Öteden beri bilinen bir gerçektir, Türkiye’de bir Türk – Kürt savaşının çıkarılmak istendiği. Niye çıkaramadılar? Bilemedikleri, kavrayamadıkları bir hususiyeti vardı Türk Milleti’nin. O’nun için en önemli husus, birlik ve beraberliği sürdürmek ve “devlet-i ebed müddet” fikrinin zihinlerine nakşedilmiş olmasıdır.

Bunu anlayamadılar.

Hem savaşın başında olan güçler anlayamadılar, hem de onların içeride edindikleri yerli işbirlikçileri.

***

“Operasyon, bizatihi milletin kendisine yapılmalıdır.” Kural budur.

Ya da öyle bir kuruma yapılmalı ki, millet kendisine yapılan operasyonu fark etsin yenilgi duyguları yaşasın, ezilmişliği içinde yeşersin.. Hiç bir şey düşünemez olsun.

İşte denen ve yapılan tamamen budur.

Son on yılın operasyon dosyalarını incelediğimizde gördüğümüz tablo budur.

Millete yapılan operasyon.

Hatta bir kalemşora “devlet yenildi” bile dedirttiler.

Dedirttiler ama millet üzerinde hiç bir tesiri olmadı.

Yazarlar, gazeteciler, muvazzaf askerler, generaller, emekli bir Genel Kurmay Başkanı, polis müdürleri, bürokratlar, rektörler, profesörler… Tutuklandı. Bu konularda çok yazıldı çizildi, laf etmeye gerek yok. Ordunun kalbine girildi. Gizli bilgilere el konuldu. İnceden inceye her şey öğrenildi. Şimdi sırada MİT var. Uludere faciasından sonra bir gazeteciye “İstihbarat MİT’ten” haberi yazdırılmış, bunun üzerine Kurum tarafından “istihbaratın kendilerince verilmediği” açıklanmıştı. Bunlar ne lüzumsuz, ne gereksiz ne bîçare laflar. Devlet içinde bir karmaşa, bir keşmekeş yaşandığını anlatan iyi örnek. Bir tarafıyla ateşin içindesin, diğer tarafıyla birbirinle kavga halinde! Ne acı bir durum. Olayları takip eden millet ne düşünecek? Bir yalnızlık duygusu, korunmasızlık düşüncesi ve… Yenilmişlik ‘algı’sı.

Ancak, savaş sonrası yenilgi hallerinde değiştirilen sınırların değiştirilmesi operasyonu, ancak, bir işgal sonrası, bir ihtilal sonrası değiştirilecek Anayasa’nın değiştirilmesi operasyonu, ancak, bir efendinin başa geçmesi halinde incelenebilecek gizli noktaların deşifre edilmesi operasyonu… Hepsini gördük. Sıra da MİT var. Hepsi bu.

Kimi, iktidar sahiplerinin iç savaşı da diyor bu duruma.

“Deliğe süpürülmeden” yapılacak işlerin olduğunu düşünenler de var!

Millet ise kendi halinde ve çoğunluğu, geçim telaşı içerisinde olaylardan uzak, verilen görevini yapıyor. Karışmamayı tercih ediyor. TV’lerden alabildiği kadarıyla bilgilenmeye, öğrenmeye çabalıyor. Doğru nedir, olaylar hangi yöne gider? Problemlerini çözmeye çabalıyor.

Üzerine oynan oyundan bîhaber.

“Allah’ım senin her şeye gücün yeter. Elbette senin bir bildiğin vardır. Ya bana bir şey öğretmek istersin, ya da bana gerekli cezayı vermek. Büyüklüğüne inanırım. Senden başka tanrı tanımam, senden ve sana doğrudur yolum. Beni bu yoldan alı koma”.

Şeklinde dua eder durur.

Bekler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...