2010 yılında yapılan Şeb-i Arus törenleri ile ilgili olarak “Şeb-i Arus Töreni” ismi ile bir yazı yazmıştık. “http://mahmutemin.blogspot.com/2010/12/seb-i-arus.html” bu yazıda, Hz. Mevlânâ’nın dünyadan göçtüğü gün için yapılan kutlamaları, bu törenlerde politikacıların konuşmalarını eleştirmiştik.
Bu yıl yapılan törenlerde de hiç bir değişiklik olmamış. Yine politik şahsiyetler uzun uzun konuşmuşlar, birbirlerine Mevlânâ beyitleri ve kıssaları ile cevap yetiştirmişler. Seyirciler beğendikleri politikacıları alkışlamışlar…
Değişen bir şey yok.
Biz ne kadar söylersek söyleyelim, beyler bildiklerini okuyorlar.
Dünyayı halimize güldürmeye devam ediyorlar.
Ne Mevlânâ bilgisi var nede sevgisi.
Tek düşünceleri politika kaygıları. Kendilerini halka beğendirebilme kaygıları.
Son söz: Hakikat bazen tokatla cevap verir.
Facebook Yorumlarıdır:
YanıtlaSilHarun Maral :
bu kadar çok ilgi gören, dünya çapında ilgi gören ve konyanın çok önem verdiği bu proğramda olmaması çok manidar.
Mahmut Emin :
Sayın Başkan bendeniz katılmıyorum bu görüşe. Savunma açısından değil, orası siyasi salvoların atıldığı politika arenası değildir. Bence gidenler ve uzun nutuk atanlar yanlış yapmışlardır. nitekim http://mahmutemin.blogspot.com/2011/12/kopya-torenler.html bu yazımızda son iki senedir bu konuyu eleştiriyoruz.. saygılar.
Osman Desen :
Sayın Mahmut Emin kardeşim, sizin karşı olduğunuz ve eleştirdiğiniz konuya canı yürekten katılıyorum. Velakin kocaman Ülkücü camianın lideri, temsil yetkisini yerinde ve zamanında kullanmalı; alemin iltifat ettiği, saygı ve sevgi ile teşrif ettiği alanda, boy göstermeliydi en azından diye hayıflanıyorum. Selam ve dua...
Zekeriya Ünal :
Vatandaş ahmet efendi gibi her türlü şatafat,şamatadan uzak...elbette o törenlere katılıp manevi dünyasını zenginleştirebilirler. Ancak, siyasilere konuşma izni verilmese Konya ya hiç gelmezlerdi...
Harun Maral :
mahmut emin bey, bakış açınızda ve bugüne kadar yapılan hatalı uygulamalara dikkat çekmiş olmanızdan dolayı haklısınız. ancak, biz orada temsil edilerek, gazi dervişlerden, anadolunun türkleşmesinde mutasavvufların yaptığı çalışmalardan bahsederek, siyasi nutuk atanlardan daha farklı bir katılım şekli ortaya koyabiliriz.
Harun Maral :
ayrıca, biz hareket olarak, mevlana, hacı bektaş-ı veli, yunus emre vs vs. gibi anadolunun hamurunu yoğuran ululara herkesten daha çok sahip çıkmalıyız. bu nedenle hiç olmazsa, o törenlerde en üst deviyede bulunmak,temsil etmek gerekir. konuşma yı sadece selamlama ile sınırlı tutmakta büyük mesajlar verir. diye düşünüyorum.
Ali Haydar Zülfikar :
HACI BEKTAŞ'I birilerine kaptırdık. MEVLANA'YA sahip çıkamazsak o da birilerinin malı olacak. sanki biz ülema ve tarihe mal olmuş sembol isimlerle pek ilgili değilmişiz gibi algı oluşabilir.
Yilmaz Sayim :
cok dogru seb"i aruz siyasi bir arena olarak kullanilmamali kesinlikle ama anadolu insani muthis derecede önem ve ihtimam gösterir bu tip katiim lara ve buradan alinan hatiri sayilir notu sadece mevcut iktidar ve evveliyati almistir bu gune kadar oysa bizim camiamizin mevlana ya verdigi önem ve ihtimam ben inaniyorumki onlardan kat be kat fazla.
Zekeriya Ünal :
Hz.Mevlana'yı insanımıza ve tüm dünyaya anlatacak konunun uzmanları varken, tabiri caizse ''aşıklar atışması'' gibi hangi siyasi kimi nasıl iğneleyecek beklentisi oluşturuluyor... yıllardır yapılan bu basitliğe ortak olunmamalı.Ülkücü camianın vakur saygınlığının orda temsil edimemesi mazeret kabul etmez eksiklik diye düşünüyorum...
Mahmut Emin :
Çok güzel görüşler ortaya çıkmış, bence iyi de oldu, gitmemek veya katılmamak adına değildi sözlerim, maneviyatı siyaset diline kurban etmeyelim adınaydı. ben iki yıldır çirkinliği yaşadım. Fakat, şu sayfadaki görüşlerin hiç birine karşı bir fikrim yoktur. Sağduyulu, maneviyata saygılı, ortak aklın fikirleridir. Bendeniz de böyle düşünüyorum. Katılanlar soğolsunlar.