5 Eylül 2011 Pazartesi

Mavi Marmara, 9 Şehit ve Davutoğlu


Gazze’ye gönderilen yabancı bandıralı İHH gemisi ile yapılması düşünülen yardımlar için, gemi uluslar arası sularda iken İsrail askerleri, yukarıdan indirme yaparak gemiye el koyar. Çıkan anlaşmazlık üzerine gemideki 9 Türk’ü öldürürler. Türk Hükümeti İsrail’in özür dilemesi ve tazminat ödemesi kaydıyla ilişkilerimizin normalleşeceğini, aksi halde Dış Politika gerekleri ne ise yapılacağını açıkça söylerler.

12 Temmuz 2010 tarihinde yazdığımız bir hikâye de, Gazze’ye (Garizya’ya) yardımın güçlü bir devlet tarafından nasıl yapılması gerektiği anlatılmıştı.

İHH gemisinin Gazze’ye yardım malzemeleri göndermesi muhtemelen Türk Dış İşleri’nin müsaadesi ile olmuştur. O günlerde yine Ahmet Davutoğlu bakandı. Hatta hatırlıyoruz, AKP Milletvekilleri de gemiye binecekti, nasıl olduysa bir anda vazgeçtiler, binmediler. Hiç bir milletvekili yoktu gemide. Bir gece içinde milletvekilleri vazgeçmişlerdi binmekten. İsrail gemiye müdahale edeceklerini açıkça ve ilan ederek duyurduğu halde, Türk Dış İşleri yeterli ve gerekli önlemleri almadan gemileri bir başına salmıştı İsrail üstüne. İsrail askerleri uluslar arası karasularında da olsa gemilere el koymuşlardı. Türk Gemisi olmasına rağmen yabancı bandıra taşıyan Mavi Marmara gemisinde bulanan insanlardan Dokuz adet Türk öldürülmüştü. Bizim dış işleri işte bu nedenle, özür bekledi İsrail’den ve tazminat ödemesini istedi. O gün bugündür İsrail oralı olmadı. Türkiye’nin isteklerini kulak ardı etti.

Ben Dış Politika uzmanı değilim. Anlamam bu işlerden. Elbette binlerce uzman çalıştıran Dış İşleri, TV’lerin gedikli Dış Politika yorumcuları ve Türk Üniversitelerinin çok kıymetli hocaları Profesörler en iyi yorumu yapacaklar ve en doğru kararı verecektir. Ama öyle olmuyor. Bizim de elbette bir iki lafımız olacaktır.

Mavi Marmara Gemisini oralara gönderme kararını kim verdi? Ben buradayım. Kuşatma altındaki Gazze’ye yardım böyle mi yapılır? Ben buradayım. Dünyada sadece İsrail-Türkiye mi var? ben buradayım. Hani İsrail’in hamisi bizim de stratejik ortağımız ABD ile neden diyalog kurulmaz? Ben buradayım. Büyük dış politika üstadı Dış işleri Bakanımız sıfırlı sorunlarla uğraşırken, nasıl olur da Akdeniz üzerinde sorunlar doğurur? Ben buradayım. Güney Kıbrıs bile kendisine ait olmayan bölgelerde petrol-doğal gaz araması yapmaya nasıl kalkışır? Ben buradayım. Haydi diğer eleştirilecek dış politika konularına değinmeyelim. Gazze ve İsrail ile sınırlı olsun.

İsrail ve Gazze politikasının içine İHH isimli yardım kuruluşu nasıl oldu da yerleştirildi ve İsrail Politikasını onlar üzerinden yürütmeye koyuldular? Böyle bir şey mümkün mü? Büyük üstat Davutoğlu nasıl oldu da bu işe girişti? Olacak şey değil. Sen binlerce en üst düzeyde eğitilmiş uzmanını bırak, tek özelliği sakallı olan birisini mücahit edasıyla İsrail üstüne sür! Geminin dönüşünü müteakip ise bu sakallı, kahraman edasıyla TV lerde arzı endam etsin günlerce! Böyle şey olur mu Sayın Davutoğlu?

Birleşmiş Milletlerin raporu İsrail yanlısı new York Times gazetesine sızdırılmasından sonra, Davutoğlu ve Bayan Clinton arasında varılan mutabakatta suya düşmüş oldu. Bence Clinton’un tongasına düştü Türk Dışişleri. Mavi Marmara Gemisinde katledilen Dokuz Türk’ün hakkını hukukunu kimden soracağımızdır benim derdim. Bir sorumlu olmalı, hata yapan kimse sorgulanmalıdır derim.

Gemide canlarını veren dokuz Türk’ün sorumluluğu ilk başta Davutoğlu’na aittir. Savaş tamtamları bile çalmaya başladığına göre, Davutoğlu utancını yeni yollar deneyerek kapatamaz. Hükümetin, İHH yönetiminin ve Dış işleri Bakanı ve diğer yetkililerinin sorumlulukları irdelenerek Muhalefet Partileri tarafından hatırlatılmalı, ayrıntılı bir dosya hazırlanarak Cumhuriyet Savcılığına haklarında suç duyurusunda bulunulmalı ve yargılanmaları sağlanmalıdır. Aksi halde “bir Türk öldür rahat et” diyenlere yol açılacaktır. Hesap derhal sorulmalıdır. Yoksa hata yapanın yanına kar olarak kalması hiçte doğru değildir. Vicdanların rahat bulması buna bağlıdır. Dış İşleri Bakanlığı masa başında yazılan tezlere uygulama laboratuarı olarak kullanılamaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...