11 Temmuz 2011 Pazartesi

Şeyh Şamil

Efendim TRT’de yayınlandı, bir belgesel “Kafkas Fatihi” gibi bir ismi vardı, şimdi tam ismini hatırlamıyorum. Ruslarla, Kafkaslarda yaşayan Türkler, Çerkezler, Tatarlar arasındaki kahramanlık destanının anlatıldığı bir belgesel film. Baştan itibaren değil de “Şeyh Şamil” bölümünden bir sahneyi anlatacağım ve ilave edeceklerimiz var.

Şeyh Şamil’in 10.000 silahlı, atlı askeri vardır. Yıllarca Rus ordularını basar, kırar, kaçar, dağların aslanıdır. Yıllar böylece geçer. Yıllar geçtikce Kayıpları büyümüştür. Rus ordusu çok güçlenmiştir. En kötüsü bir-kaç yüz askeri kalmıştır. Teslim olmaya karar verir. Rus Çarı sarayın kapısında karşılar Şeyh Şamil’i. Kılıcını çıkarttırmaz, almazlar, hep belindedir. Bir aylık süre içinde düşmanda olsa saygı duydukları esirlerini sarayda ağırlarlar. Bir ayın sonunda sürgün cezasına gönderirler. Buraya kadar anlattıklarım tarihi belgesel dedikleri filimden öğrendiklerimizdir.

40 yıl evvel dinlediğim hikâyeyi anlatmanın tam zamanıdır.

Sarayda, gerçekten yüksek misafir gibi ağırlanır Şeyh Şamil. Öyle kibar, öyle yakışıklı, öyle güzel elbiseler giyer ve kendine yakıştırır, öyle bilgilidir ki, saray ve Rus ileri gelenlerinin hayranlığını kazanır, herkes onunla tanışmak için can atar. Her gece sarayda, O’nun şerefine partiler verilmekte, balolar düzenlenmektedir.

Şeyh Şamil öyle güzel dans etmektedir ki, sarayın tüm kadınları, kibar Rus hanımefendileri, misafirleri dâhil tamamı kendisiyle dans etmek üzere yarışırlar. Dans etme sırasına girerler.

Dağların aslanı Şeyh Şamil, Çarın Sarayının kalbini de kazanmayı başarmıştır.

Bu tabloyu tarihçiler niye anlatmaz bilemem. Belgeselciler niye filmlerinde işlemez anlayamam.

Oysa, içinde bulunduğumuz yıllarda böylesi hakikatlere öyle ihtiyacımız var ki!... “ben dans etmeyi bilmem” diyebilen, bu özelliğini de dini eğitimine veren ve dinin gereği imiş gibi vurgulayan, yüksek idarecilerimizin bulunduğu şu yıllarda…

2 yorum:

  1. Ne güzeldir kafkas dansları keyifle okudum kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Facebook Yorumudur:
    Gazi Çevik:
    Bu yaşananları anlatmaktan kaçınan zavallılar, bir gün Rus kaynaklarından gerçekler belgeleriyle gün yüzüne çıktığında ne yapacaklar.
    Tıpkı bir zamanlar M.Akif'i Atatürk düşmanı yapanların, sonra O'nun mektup ve hatıratlarında (üstelik de hayatının son yıllarında) Atatürk hakkında övgü dolu sözleri görünce şimdi sus pus olmaları gibi, mumları sönmüş yalancı misali kalacaklar. Nedense bu güruhun riyakarları bu yıl M.Akif yılıydı ve hiç alaka göstermediler.

    YanıtlaSil

Aslan, Fare.. Kedi...

  Aslanın sindiği, sinmek yanlış oldu, köşesine çekildiği zamanlarda, farelerin kükremesi doğaldır. Fare kükreyince yine doğal olarak, kedi ...